Menapoz ile birlikte bu duruma hazırlıksız olan kadınlardan ‘yaşlı bir kadın oldum’ ifadesini hep duyarız. Nasıl ki ergenlik dönemi vücut değişiklikleri birçok psikolojik problemi beraberinde getiriyorsa, menapoz sonrası ortaya çıkan yaşlanma belirtileri de vücut imgesinde ortaya çıkan ve çıkacak olan daha ciddi kaygı ve endişelerin kaynağıdır. Menapoza kadar geçen dönemde her kadın vücudunu kendisi kontrol edebilirken, menapozdan sonra vücudu kendisini kontrol etmeye başlar çıkarımında bulunmak yanlış olmaz. Menapoz genel olarak adet kanaması dönemlerinin (menstrüel siklusların) sonlanması olarak tanımlansa da asıl gerçekleşen durum yumurtalıkların (overlerin) yumurtlama ve kanama dönemleri için gerekli olan primer hormonları üretememesi ve bir başka tabirle ’emekliye ayrılması’ durumudur.
Menapoz öncesi genç kadınlarda salgılanan östrojen, progesteron ve testesteron hormonlarının salgılanmasındaki azalma ve düzensizlik, bütün biyolojik sistemlerde belirgin bir kapasite azalmasına yol açar ancak gözle görülen değişiklikler (özellikle deri ve deri ekleri, memeler ve gövde ile genital organlarda) yakınmalara sebep olur.

Menapoz ile salgılanması sınırlanan östrojen hormonu deri ve yumuşak dokulardaki kollajen ve elastik liflerin üretimi üzerinde oldukça etkilidir. Gençlerde normal düzeylerde kollajen üretimi söz konusu iken gergin, pürüzsüz ve düzgün yüzeyli olan cilt, menapoz ile birlikte kollajen ve elastik lif sentezinin sekteye uğramasıyla incelir, kırışır, katlanır ve kolay hasar görmeye başlar. Deride daha önce mevcut olmayan ince kılcal damar genişlemeleri ve kırmızı renkli lekeler ortaya çıkmaya başlar.
Menapoz ile birlikte östrojen azalmasının etkisi hücre çoğalması ve yenilenmesi sürecinde de yaşanır. Genç erişkin kadınlarda deride hücre çoğalması döngüsü 24-28 gün iken, menapoz sonrası kadınlarda bu süre 50 günün üzerine çıkar. Dolayısıyla derinin kendini yenileyebilme ve kollajen gibi destek yapılarını üretme kabiliyeti belirgin olarak azalmaktadır. Östrojen deriye rengini veren melanin pigmentinin salgılanmasında düzenleyici role sahiptir ve özellikle güneş gören bölgelerde (yüz, boyun ve ellerde) menapoz sonrası dönemde ultraviyolenin etkisiyle koyu renkli lekelerin ortaya çıkması karakteristik bir durumdur. Son olarak östrojenin azalması az miktarda da olsa sentezlenen testesteron hormonunun (salgılanması artmasa da) etkisinin ortaya çıkmasıyla özellikle çene ve yüz bölgesinde kıllanma artışı, derinin yağ ve ter bezlerinde sayıca artış ve deride yağlanma ve kabalaşmaya (seboreik keratoz) yol açar.
Öneriler:
1. Menapoz semptomlarının durumuna göre hormon ve vitamin tedavileri
2. Cildin kurumasının önlenmesi ve nemlendirilmesi
3. Deri pigment bozuklularının azaltılması ve önlenmesi amacıyla SPF 50+ ultraviyole A ve B koruyucu kremlerinin düzenli kullanılması
4. Deri kırışıklıklarını giderilmesi amacıyla Botulinum toksin-A ve dolgu materyallerinin uygulanması ve diğer yöntemlerle kombinasyonu
5. Derideki pigmentasyon ve renk değişiklerinin (lazer ve kimyasal soyma işlemleri ile) tedavisi
6. Deride kollajen ve elastik lif üretimini arttırıcı ve kollajen sıkılaştırıcı (derin infrared lazer, radyofrekans ve diğer fizik ajanlar ile ) girişimler
7. Derideki yüzey pürüzleri, kırışıklıklar ve renklenmelerin fraksiyonel lazerler ile tedavisi
8. Kılcal damar genişlemeleri ve lekelerin spesifik lazerler ile tedavisi, istenmeyen kılların lazer epilasyon ile kalıcı olarak giderilmesi
9. Alın ve yüz germe (facelift), kaş kaldırma (browlift), boyun germe (necklift) girişimleri, Vücuttan alınan dokularla (yağ, kıkırdak, kemik gibi) kayıpların ve şekil bozukluklarının giderilmesi
10. Cilt destek dokusunun yenilenmesi, hücre sayısının restorasyonu ve rejenerasyon kabiliyetinin arttırılması amacıyla erişkin yağ dokusu kökenli kök hücre (stem cell) uygulamaları

Östrojen ve progesteron hormonlarındaki azalma özellikle memelerde süt salgılayan fizyolojik birimler olan süt bezlerinin sayısında ve boyutlarında azalma ile sonuçlanır ve memelerde hacmen belirgin bir küçülme ve kollajen azalmasının etkisiyle, kısmen yerçekiminin katkısıyla sarkmaya başlar. Aksine meme bezinin hacmindeki azalmaya karşın meme de yağ dokusunun miktarındaki aşırı artış memelerin devasa boyutlara ulaşmasına (Makromastia) yol açar.
Öneriler:
1. Meme büyütme (Augmentation)
2. Meme dikleştirme (Mastopexy) veya her ikisinin kombinasyonu
3. Meme küçültme (Reduction)

Hormonal değişikliklerin yanı sıra yaşlanma ve geçirilmiş doğum eylemlerinin etkisiyle iç ve dış genital organlarda zayıflama, sarkma ve şekil bozuklukları da menapoz döneminde sık karşılaşılan problemlerdir.
Öneriler:
1. Küçük veya büyük dudakların aşırı büyüme ve sarkıklığının giderilmesi (Labiaplasti)
2. Vajina da meydana gelen genişlemenin ve sarkıklığın giderilmesi (Vajinoplasti)
3. Genişleyen ve şekil bozukluğuna yol açan pelvis tabanının sıkılaştırılması (Perineoplasti)

Menapoz sonrası dönemde yüz, gövde ve genital organlarda ortaya çıkan deformitelerin estetik cerrahi uygulamalarıyla düzeltilmesi daha iyi bir görünüm sağlayarak vücut imgesinde normalleşmeyi de beraberinde getirir. Cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerin tek başına veya bir arada kombine uygulanması, menapoz ile ortaya çıkan yaşlanma duygusu ve emosyonel durumun düzeltilmesinde belirgin katkı sağlar.

Prof. Dr. Ali Rıza ERÇÖÇEN

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Uzmanı
Ağız, Çene ve Yüz Cerrahisi Uzmanı