Botullinum Toksini Çağımızın Gençlik İksiri mi?

Tarih boyunca güzelleşmek arzusu ile ölüm arasında hep ince bir çizgi söz konusu olmuştur. Eskiden Roma’da kadınların daha güzel görünmek için köpek üzümü bitkisinden elde edilen ve yüksek dozda öldürücü olabilen Atropa belladona ‘güzel avrat otu’ alkaloidini kullanmaları gibi, yine bir toksin olan Botullinum toksin-A (BTx-A) günümüzün ‘gençlik iksiri’ olarak görülmeye ve gün geçtikçe kullanımı yaygınlaşmaya devam eden bir ajandır.

İlk kez 1982 yılında göz kapağı kaslarının spazmını önlemek amacıyla kullanılan ve Clostridium botillinum adlı bir bakteriden elde edilen toksindir. A ve B olmak üzere 2 farklı fraksiyonu vardır ve A fraksiyonu B ‘den daha etkilidir. İlk üretilen orjinal formu olan BTx-A’nın dışında birden fazla formda 50, 100, 500 ünitelik preparatlar halinde piyasaya sürülmüştür. Ancak her birinde beklenen etki farklı dozlarla ortaya çıkmaktadır.

ABD, Avrupa, Çin ve Kore en büyük üreticiler ve tüketiciler olup, her geçen yıl market %20 büyümüş ve birkaç milyar dolarlık düzeyi aşmıştır. Piyasanın %85’ini ilk üreticisi olan firma tek başına sağlamaktadır.

Tıpta hemen hemen her dalda, migren tedavisinden aşırı terlemeyi önlemeye kadar çok geniş bir yelpazede uygulanan bir araç haline gelmiştir. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’de mimik kasların aşırı kullanılması ve yaşlanmayla deride ortaya çıkan dinamik kırışıklıkların giderilmesi amacıyla ilk BTx-A kullanımı 1990 yılında Carruthers tarafından gerçekleştirilmiştir. Yüz bölgesinde 43 tane mimik kas vardır, bunlardan sadece dinamik kırışıklığa yol açan ve sinerjisi olan kaslar hedef seçilir, çizgili kaslarda geçici bir gevşeme oluşturur; alındaki horizontal ve vertikal kırışıklıkların giderilmesi, kaş kaldırma, göz çevresindeki kırışıklıkların (kaz ayakları) giderilmesi, burun sırtındaki kırışıklıkların giderilmesi, ağız kenarlarında ve yanaklardaki derin kırışıklıkların giderilmesi, boyundaki yatay kırışıklıkların ve dikey deri katlantılarının giderilmesi. Mimik kasların derideki etkisini ortaya çıkaran gülme eylemi her ne kadar mutluluğun resmi olsa da, derideki yaşlılığın etkilerini ortaya çıkarması nedeniyle üzüntünün de kaynağıdır…

Estetik amaçlar dışında da plastik cerrahide önemli kullanım alanları mevcuttur; göz kapağında aşırı spazmı giderme, beyin felci-cerebral palsi (CP) ve amiyotrofik lateral skleroz (ALS) olgularında aşırı salya akmasını önleme, doğumsal mimik kaslarının yokluğunda veya yüz felcinin tedavisinden sonra aşırı mimik aktivitesi olan sağlam tarafı baskılama, avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altı aşırı terlemelerini önleme, çiğneme kaslarındaki aşırı spazmı gidererek çene eklemi hasarını önlemek amacıyla kullanılır.

Cerrahi yöntemlere oranla artıları: Uygulanması daha kolay, daha ucuz, daha az ağrılı, ulaşılması kolay, fayda-maliyet açısından cerrahiye oranla göreceli olarak daha etkin, etkilerinin geri dönüşümlü ve geçici olması, vazgeçilebilir olması…

Cerrahi yöntemlere oranla eksileri: Sağlanan etkinin kesinlikle geçici ve kısa süreli (3-6 ay) olması, göreceli olarak nadir olsa da azımsanmayacak sayıda komplikasyon söz konusudur (allerjik reaksiyonlar, baş ağrısı, kuru göz, göz kapağında düşüklük, çift görme, ağzı kapatmada güçlük, yüzde asimetri, mimikler de uyumsuzluk gibi), BTx-A’ya karşı antikor oluşumu nedeniyle uygulama sıklığı ve doz arttığında yüksek maliyet, oda ısısında etkisinin kaybolması önemli dezavantajlarıdır. Uygulamaların bizzat uzman hekim tarafından yapılmasının zorunlu olduğu bilinmelidir. Son yıllarda klasik BTx-A’nın etkinliğini arttırmak ve antikor gelişimini önlemek amacıyla yeni BTx-A formları (Xeomin gibi) üretilmiş ve kullanıma girmiş olup, bu alandaki araştırmalar umut verici olmaya devam etmektedir.

BTx-A’nın kullanıma girmesi insanoğlunun ‘gençlik iksiri’ arayışını bir nebze yavaşlatmıştır. Her ne kadar kesin bir kanıt olmasa da, gebelik dışında herhangi bir kullanım ve yaş sınırlaması yoktur. Dinamik kırışıklıkların giderilmesinde altın standart olma yolunda mesafe kaydeden BTx-A’nın yanı sıra istirahat halinde hep mevcut olan statik kırışıklıkların tedavisinde sıklıkla kullanılan kimyasal deri soyma (peeling), fraksiyonel yüz soyma/derin sıkılaştırma lazer uygulamaları ve hyalüronik asit gibi dolgu materyalleri ile beraber uygulandığında maksimum yarar sağlanacağını okurlarımıza hatırlatmak isterim.

Prof. Dr. Ali Rıza ERÇÖÇEN
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Uzmanı
Ağız, Çene ve Yüz Cerrahisi Uzmanı